1
– 7 Ekim Emzirme Haftası nedeniyle Harran Üniversitesi Hastanesinde “Sağlıklı
Anne, Sağlıklı Bebek, Sağlıklı Gelecek için Bebeğinizi Her İstediğinde emzirin”
sloganıyla stant açıldı ve bilgilendirme yapıldı.
Harran
Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Yenidoğan
Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Ebru Yücesoy Bağdiken, 1-7 Ekim “Emzirme Haftası”
nedeniyle yaptığı açıklamada, “Bir toplumun ve onu oluşturan bireylerin
sağlıklı olarak yaşamasında, ekonomik ve sosyal gelişiminde, huzurlu bir
şekilde ve güvence altında varlığını sürdürebilmesinde yeterli ve dengeli
beslenme en başta gelen koşullardan biridir. Son yıllarda anne sütü ve anne
sütü ile beslenme konusunda yoğunlaşan çalışmalar anne sütünün eşsiz bir besin
olduğunu ve bebek beslenmesindeki yerinin başka hiçbir şekilde
doldurulamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır” dedi.
Dr.
Öğr. Üyesi Bağdiken şunları söyledi:
“Yapılan
çalışmalarda; çocukluk çağı ölümlerini emzirmenin tek başına %13, doğru
tamamlayıcı beslenme uygulamaları ile birlikte yaklaşık %20 oranında
azalttığını ortaya konulmuştur. UNICEF’e göre; anne sütü ile beslenmeyen
çocuklarda ölüm oranları anne sütü ile beslenenlere göre 4-6 kat daha fazla
olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)
verilerine göre de 5 yaş altı çocuk ölümlerinin %7’ sinden tek başına beslenme
yetersizliklerinin sorumlu olduğu bilinmektedir. Bu verilerle birlikte emziren
anne oranlarının yükselmesiyle yılda 800 binden fazla yaşamın kurtulacağı
belirtilmektedir.
Bir
bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmesi, 6. aydan sonra ek gıdalara
geçilse bile en az 2 yaşına kadar emzirilmesi önerilmektedir. Anne sütüyle
beslenen bebeklerde ishal, zatürre, orta kulak iltihabı, alerjik hastalıklar,
daha ileri yaşta ortaya çıkan tip 1 ve tip 2 diyabet, çölyak, iltihabi bağırsak
hastalıkları, hipertansiyon, kanser, alerji, astım, şişmanlık ve obezite,
multipl skleroz, diş yapısı bozuklukları ve bazı ruhsal hastalıkların daha az
görüldüğü bilinmektedir. Ayrıca anne sütüyle beslenen çocukların okul
başarılarının daha yüksek olduğu da bilinmektedir. Anne sütüyle beslenme bebeğe
olduğu kadar, anneye, ülke ve aile ekonomisine de önemli katkılar sunmaktadır.
Beslenme
yetersizliklerinin önlenmesi için atılması gereken ilk ve en önemli adım
emzirmenin doğumdan sonra en kısa sürede başlatılması, bebeklerin sadece anne
sütü ile ilk 6 ay emzirilmesi, 6. ayın ardından uygun ek besinlerle emzirmenin
2 yaş ve sonrasına kadar devam ettirilmesidir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı
tarafından bu amaçla çocuk sağlığının korunması, hastalıkların azaltılması,
bebek ve çocuk ölümlerinin önlenmesi için diğer çocuk sağlığı programlarına
paralel olarak 1991 yılından itibaren “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu
Sağlık Kuruluşları Programı” yürütülmektedir.
Bu kapsamda emzirmenin korunması ve desteklenmesi ile programın temelini
oluşturan başarılı emzirmede 10 adım stratejisinin tüm sağlık kurum ve
kuruluşlarında uygulanması ve devamının sağlanması, ayrıca beslenme
bozukluklarının önlemesi yoluyla çocuklarda ölüm ve hastalık oranlarını
düşürmek hedeflenmektedir. Sonuç olarak, büyüme ve gelişmenin ideal şartlarda
olabilmesi için, anne karnında başlayan ve özellikle kritik pencere olarak adlandırdığımız
doğumdan itibaren iki yaşın sonuna kadar devam eden süreçteki emzirme ve anne
sütü ile beslenme oldukça önemlidir.”
Bebek
Dostu Hastane ünvanına sahip olduklarını ifade eden Harran Üniversitesi
Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İdris Kırhan “Emzirme annenin ağırlık kaybını
kolaylaştırmaktadır. Anne için doğal bir sakinleştiricidir. Anne ve bebek
arasındaki bağı güçlendirerek sevgi dolu bir ilişki sağlamaktadır.
Maliyetsizdir, pratiktir, hazırlama gerektirmez. Her zaman steril ve
güvenilirdir. Bebeğin sağlığını koruyucu etmenler içermektedir” diye konuştu.